Acıbadem Bodrum Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Duygu Bulut, Ramazan ayında, oruç tutanların beslenmeyle birlikte yaşam şekillerinin de değiştiğini belirterek, “Yaklaşık 15 saat süren açlık süresi, öğün sayısının ve su tüketiminin normale göre azalması günlük hayatı etkileyebiliyor” dedi. Diyetisyen Bulut, Ramazan ayını hem sağlıklı hem de kilo almadan geçirmek için özel öneriler verdi. 

Sahur öğününü atlamayın

Sahur öğününü atlamanın açlık süresini artırdığını vurgulayan Diyetisyen Bulut, “Eğer sahur öğününü yapmazsanız, kan şekeriniz düşer ve bu da gün içindeki performansınızı olumsuz etkiler. Sahuru atlamak, iftar öğününe kadar daha çok acıkmanıza neden olduğu gibi, bu açlıkla normalden fazla miktarda yemek yiyebilirsiniz. Dolayısıyla da sindirim problemleriniz tetiklenebilir” dedi. 
 
Susamasanız bile su tüketin

Diyetisyen Bulut, orucu açtıktan sonraki süreçte susama ihtiyacı duyulmasa bile mutlaka sık sık su tüketmek gerektiğinin altını çizerek, “Günlük içmeniz gereken miktardaki suyu (ortalama 2-2,5 litre) iftarla sahur arasında tüketmeye çalışın. Suya ek olarak ıhlamur, rezene, papatya çayı gibi sindiriminizi rahatlatacak bitki çaylarını da içebilirsiniz” diye konuştu. Çok yağlı yiyeceklerin uzun açlık sonrasında sindirim problemlerine, tuzlu yiyeceklerin de oruç sırasında daha fazla susuzluk hissi ve ödeme neden olacağını dile getiren Diyetisyen Bulut, aşırı yağlı, tuzlu ve unlu yemeklerin hem kilo alımına hem de günü daha zor geçirmeye yol açacağını söyledi. 
 
İftardan 1,5-2 saat sonra yürüyüşe çıkın

Diyetisyen Bulut, kısa mesafeli yürüyüşlerin sindirime yardımcı olacağını ve bu süreçte kilo kontrolünü sağlayacağını belirterek iftardan 1,5 – 2 saat sonra yürüyüşe çıkılmasını önerdi. Uzun süreli açlık sonrası porsiyon kontrolü yapmanın zor olabileceğini ifade eden Diyetisyen Bulut, “Orucunuzu hurma veya zeytin ile su içerek açtıktan sonra 1 kase çorba içip, 10-15 dakika ara vermeniz, hem rahat sindirimi hem de porsiyon kontrolünü sağlayarak kilo alımınızı engeller” dedi. 
 
Pilav, makarna yerine tahıllı ekmek ve bulgur pilavı

Diyetisyen Bulut, dengeli beslenmenin önemine işaret ederek şu önerileri sıraladı: “Tek tip beslenme yerine besin çeşitliliği sağlayın. Yemeğinizi hızlı yemekten kaçının. Yavaş yavaş, çok çiğneyerek yiyeceklerinizi tüketin. İftarda kan şekerinizi hızla yükselten pirinç pilavı, makarna, beyaz ekmek gibi yiyecekler yerine tahıllı ekmek, bulgur pilavı gibi glisemik indeksi daha düşük yiyecekler seçebilirsiniz. Sahur menünüzde ceviz, badem, az tuzlu zeytin gibi tokluk sürenizi uzatacak yiyecekler olsun. Aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine sütlaç ve güllaç gibi sütlü tatlılar veya meyve tercih edin. Beslenme düzenindeki değişiklikten kaynaklı kabızlık olabileceği için lif oranı yüksek besinleri (mercimek, nohut, sebze, salata, taze ve kuru meyveler, kompostolar) tüketmeye çalışın.”