Gaziantep, Roma İmparatorluğu’nun bölünmesiyle birlikte Bizans egemenliğine geçti. Gaziantep, İslam’ın coğrafyadaki yükselişi ile birlikte Bizans ve İslam dünyası arasında bir çekişme sahası haline geldi. Abbasi Halifesi Harun Reşid’in bölgeyi fethetmesi ile birlikte Gaziantep, İslam dünyasına dahil oldu. Binlerce yıldır medeniyetin beşiğinde bulunan Gaziantep’e o dönemlerde ne deniyordu? İşte detaylar…
TARİHE TANIKLIK EDEN ŞEHİR
Abbasi Halifesi Harun Reşid’in fethetmesi ile birlikte İslam dünyasına dahil olan Gaziantep, Türklerin Anadolu’ya gelişiyle birlikte yeni bir döneme geçiş yaptı. Selçuklu hakimiyetinde, Gaziantep yeniden bir ticaret ve askeri merkez haline geldi. Haçlı seferleri sırasında yeniden Haçlıların kontrolüne geçen şehir, yıllarca süren çatışmalardan sonra yeniden Müslümanlara geçti.
Osmanlı döneminde ise Gaziantep, ekonomik ve stratejik olarak önemli bir yer tuttu. Yavuz Sultan Selim’in fethetmesi ile Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası haline gelen Gaziantep, Cumhuriyet dönemine kadar varlığını bu şekilde sürdürdü. Cumhuriyet döneminde ise Gaziantep, Türkiye’nin gelişen ve modernleşen şehirlerinden biri oldu.
GAZİANTEP’İN ESKİ İSMİ NEDİR?
Tarih boyunca kat edilen yollarda Gaziantep; “Ayıntap”, “Antep” ve “Entap” isimleriyle anıldı. Tarihsel süreçte aldığı sadece birkaç isimden biri olan Gaziantep’in eski isimleri eski mirasları saklıyor. Ünlü ilim adamı ve tarihçi Bedrüddin Ayni, kentin asıl isminin “Kala-ı Füsus” olduğunu ve bunun da “Yüzük Kalesi” anlamına geldiğini ifade ediyor. Bu da Gaziantep’in tarihte bir kale şehri olarak görüldüğünü vurguluyor.
