1998-2002 yılları arasında yayınlanan ‘Aynalı Tahir’ dizisinde ‘Tilki Ekrem’ karakterine hayat veren Saruhan Hünel, “Dizinin yapımcısı ve senaristi Sergin Akyaz ile ilk görüşmeye gittiğimde bana altı bölüm oynayacağımı, sonrasında Alişan’ın senaryo gereği beni öldüreceğini söylediler. Askerden yeni gelmiştim, ‘Hemen başlayayım’ diye düşündüm ve kabul ettim. Altı bölüm diye girdim, 175 bölüm çektim. Üç tane ‘Aynalı Tahir’ değiştirdim, onlarca yardımcı oyuncu değiştirdim ama bir tek ben sabit kaldım” dedi.

“TEKRARLARI 15 YIL SÜRDÜ”

52 yaşındaki oyuncu, dizinin tükenmeyen bir tekrarı olduğunu söyledi ve “Biz diziyi beş yıl çektik ama sonra tekrarları yayınlandı kanallarda. 15 yıl da tekrarı sürdü. 10 yaşındaki çocuklar da beni tanıyordu. ‘Siz nereden tanıyorsunuz beni, o dizi bitti’ diyordum. Bitip tükenmeyen bir tekrarı oldu Aynalı Tahir’in” şeklinde konuştu.

“KİMSE YÖNETMENİ HATIRLAMIYOR”

Kariyerinde uzun soluklu dizilerde rol alan Saruhan Hünel, seçici olduğunu söyledi.

Biraz seçiciyim aslında. İnsanların karşısına çıktığımda üç bölüm ya da beş bölüm sonra bitecek işleri istemiyorum. Çünkü işler bittiğinde hiç kimse onun yönetmenini hatırlamıyor, yapımcısını hatırlamıyor. Hatta neredeyse kanalını bile hatırlamıyorlar. ‘Şu oyuncunun dizisi bitti’ diyorlar. O yüzden ben elimden geldiğince tecrübe veya çevresel soruşturmamla projelere bakıyorum. İyi bir yapım şirketi, iyi bir yönetmen gerekiyor. Ekibin iyi olması çok önemli.

Bodrum’da ön balayıRabia Öztürk ile evlilik yolunda ilk adımHaberi Görüntüle

“ARTIK PROFESYONEL BİR SEYİRCİMİZ VAR”

Hünel, “Bazen dizilerin sesini kapatıyorum, sadece izliyorum. Ne kadar vasat geliyor, bomboş. Dolayısıyla senaryo heyecanlandırmalı. Seyirci artık çok titiz. Profesyonel seyirci oluştu, kandırıldığının da farkında, ‘Bu böyle olmaz’ diyebiliyor, yorum yapabiliyor. Sosyal medyadan eleştiriyor veya yukarılara çıkartabiliyor. Artık profesyonel bir seyircimiz var. Dijital kanallar olduktan sonra da bu çok çoğaldı. Çünkü büyük yapımlara daha doğrusu Avrupa veya Amerika’daki yapımlara tek tuşla ulaşabildiği için bizim de dizilerimizin de kalitesini yükseltmemiz gerekiyordu. Şimdi de yükselmeye başladı zaten” ifadelerini kullandı.

“O İŞE GÜVENEREK BORÇLANIYORLAR”

Bir proje bittiğinde set çalışanlarına üzüldüğünü belirten Saruhan Hünel, “Bir bakıyorsunuz üç bölüm, beş bölüm sonra kanal bitiriyor. Deneme yanılma olmaya başladı. Oyuncular belki bir şekilde kendini kurtarabiliyor, belki yapımcı da kurtarabiliyor ama sette çalışan arkadaşlarım o işe güvenerek belki borçlanıyorlar, belki kredi çekiyorlar, ona güveniyorlar. Birdenbire işleri bitiyor. Çok üzülüyorum. O yüzden ben herkesin başlarken çok iyi inceleyip, sık dokuyup iyi projeler olmasına dikkat etmeleri lazım diye düşünüyorum” açıklamasını yaptı.

‘Dualarınızı esirgemeyin’Hünel kardeşlerin baba acısıHaberi Görüntüle

“HAYATIMIN AKIŞINI DEĞİŞTİRDİ”

‘Kaybolan Yıllar’ dizisinde ‘Esmer’ karakterini canlandıran oyuncu, o dizinin hayatının akışını değiştirdiğini ve çok severek rol aldığını söyledi.

“HAYALİNİ KURAMADIĞIM ŞEYLER YAŞADIM”

Çok sevdiği bir mesleği yaptığını ve bundan dolayı çok mutlu olduğunu dile getiren Hünel, “Keyif aldığım mesleğim var, çok da mutlu oluyorum kamera karşısında, zevk alıyorum. Yaptığım iş sadece oyunculuk veya para kazanmak değil. Eğer yapıyorsam keyif alacağım, mutlu olacağım. Önce ben mutlu olacağım. Önce ben zevk alacağım ki karşıdaki seyirciye de o keyfi yaşatabileyim. Hayalini kurmadığım veya kuramadığım şeyleri yaşadım. Şükür gerçekten aklım hayalim gelmezdi böyle bir iş yapacağım, böyle olacağım. Dolayısıyla bu şekilde yaşadığım için çok mutluyum. Düşünsenize hayalini bile kuramadığınız bir meslek ediniyorsunuz, o meslekten de ekmeğinizi kazanıyorsunuz. Daha ne olsun” dedi.

“SADECE ANNEM VE KIZ KARDEŞİM KALDI”

Ünlü oyuncu, ailesine çok değer veren ve vazgeçilmezi olduğunu vurguladı: Ailemden vazgeçmem, biz çekirdek bir aileyiz. İki yıl önce Covid-19’dan babamı kaybettikten sonra sadece annem ve kız kardeşim kaldı. Benim için aile çok önemli. Şartlar ne olursa olsun, ne yapılırsa yapılsın ve ne yaşanırsa yaşansın, önceliğim ailemdir.