Sık idrara çıkmanın, idrar kaçırmanın bireyin hayat kalitesini olumsuz yönde etkilediğini belirten Doç. Dr. Kadir Önem, “Sosyal olarak aktif kişilerde idrar kaçırma ve sık idrara çıkma kendi sosyal hayatını daha fazla olumsuz derecede etkilemekte hatta hastalar evden çıkmaya korkar duruma gelmektedir. İdrar kaçırma klinik olarak kabaca ikiye ayrılmaktadır. En sık rastlanan tipleri sıkışma ile idrar kaçırma yani aniden idrarın gelmesi ve tuvalete yetiştirememe şeklinde olan ve yüksek miktarda idrar kaçırmadır. Diğer kaçırma türü ise öksürme hapşırma hareket ederken görülen stres tipi idrar kaçırmadır” diye konuştu.

Pelvik taban egzersizleri uygulanabilir

Stres tipi idrar kaçırmada öncelikle pelvik taban kas egzersizleri ile tedavi edilmeye başlandığını söyleyen Doç. Dr. Kadir Önem, “Hasta idrarını tutar gibi kendini sıkar on saniye bekler ve gevşetir. Günde 50-60 kez bu hareketi yapar. Eğer pelvik taban egzersizlerinden hasta fayda görmezse hastaya ameliyat önerilir. Bu ameliyatlarda idrar yolunun altına bir askı konulur. Bu askı dışardan konulan bir sentetik materyal olabileceği gibi hastanın kendi dokusundan alınan bir materyal de olabilir. Bu tip idrar kaçırmada ilaç tedavisi mevcuttur fakat ilaç tedavisi kesildiğinde tekrar kaçırma devam edebilir bu süreç içerisinde hastaya pelvik taban kas egzersizleri yapması önerilir. Bu sayede ilaç ile idrar kaçırmalar azalmışken kas kuvvetlendirme ile de kalıcı tedavi sağlanmaya çalışılır” şeklinde konuştu.

İlaca yanıt vermeyen hastalarda tercih edilebilir

Doç. Dr. Önem, tedavi yolları hakkında şu bilgileri verdi:

“Sıkışma tarzı idrar kaçırma tedavisinde ise ilk etapta hayat tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisini kapsamaktadır. İlaç tedavi seçenekleri mesanenin kasılmasını bir parça engelleyen ve ya mesane gevşemesini sağlayan ilaçlardan oluşmaktadır. Genellikle hastanın günde bir ya da iki kere ilaç kullanması gerekmektedir. Ağızdan alınan ilaçların uzun dönemde de etkileri sürmektedir. Fakat hastanın ilacı her gün alması önem taşımaktadır. Eğer hastalar bu tedavilerden fayda görmezse veya hastayı rahatsız edici yan etkiler ortaya çıkarsa mesane botoks tedavisine geçilebilir. Mesane içine yapılan botoks tedavisi ilaca yanıt vermeyen hastalarda oldukça etkili bir yöntemdir. Genel olarak düşük dozdan başlanır. Hastaların çoğu bu tedaviden fayda görür ve sosyal manada dışarı rahat çıkabilir arkadaş ziyaretlerini çok daha rahat gerçekleştirebilir sosyal manada ciddi olarak fayda görür hayat kalitesi ise paralel olarak artar. Botoks tedavisinden az fayda gören hastalarda ise botoks dozu artırılarak tedaviye devam edilebilir.”