İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Turizm Rehberliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Fatma Özçelik Heper, Türkiye’nin turistlere hijyen ve güven garantisi vermesinin turistin Türkiye’ye duyduğu güveni artırdığını belirterek, “Şu anda yurt dışından gelen erken rezervasyon talebi 10 milyonu geçti.” ifadesini kullandı.
İstanbul Gelişim Üniversitesi açıklamasında görüşlerine yer verilen Heper, oldukça hassas ve kırılgan olan turizm sektörünün aynı zamanda siyasi gerilimlere bağlı olarak da değişim gösterdiğini aktararak, bu değişimin yabancı turist sayısında oynamalara sebep olsa da uluslararası turizm taleplerinde umut verici artışlar yaşandığını kaydetti.
Türkiye’nin turistlere hijyen ve güven garantisi vermesinin turistin Türkiye’ye duyduğu güveni artırdığını belirten Heper, “Şu anda yurt dışından gelen erken rezervasyon talebi 10 milyonu geçti. 2022 turizm sezonunun, 2018 ve 2019 yılları arasındaki turist sayıları gibi kapatılmasına yönelik beklentimiz var. Rusya-Ukrayna krizi sıcak çatışmaya dönüştüğü için sektöre olan yansımalarına da ilerleyen dönemlerde tanıklık edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
“TURİZM SEKTÖRÜNÜN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI GEREKİYOR”
Dr. Öğr. Üyesi Fatma Özçelik Heper, turizm sektöründeki rekabet gücünün, önce iç pazarda başarılı olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Salgında sektörü kurtaran yerli turistler hiçbir dönem ikinci plana atılmamalıdır. Turizmciler, salgın sürecinde sektörü ayakta tutan iç turizmin hiçe sayılamayacak kadar mühim olduğunun farkına vardılar. Bu durum Türkiye’nin sahip olduğu gastronomi, kültür, dağ-kış turizmi ve sağlık turizmi gibi alternatif turizm türlerinin artmasına sebep oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2023 yılı sonrasında zayıflayan salgının da etkisiyle daha parlak bir turizm sektörü beklendiğini belirtti. Aynı zamanda Bakanlık, 2028 yılı için 100 milyon turist hedefliyor.
Artan gıda ve enerji fiyatları hem yerli turistleri hem de turizm girişimcilerini rahatsız etse de uluslararası turizm taleplerinde umut verici artışlar yaşanıyor. Aynı zamanda döviz kurunda yaşanan dalgalanmalardan dolayı yurt dışına çıkamayan halkın da yurt içi turizm hareketliliği yaratacağı düşünülüyor. Salgın sürecinde başka sektörlere kayan kalifiye iş gücünü turizme tekrar çekebilmek için Turizm Meslek Yasası’nın bir an önce çıkması gerekiyor. Turizm sektörünün nicelik olarak geliştirilmesinden de öte sürdürülebilir olması gerekiyor.”