Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Pulat Akın Sabancı, “Parkinson hastalığı vücut hareketlerini etkilediği için hastanın hayat kalitesini zamanla giderek düşürür. Hastalık, sinir hücrelerinin birbirleriyle iletişimini sağlayan ‘dopamin’ adı verilen bir maddenin azalması sonucu geliştiğinden, hastalar ilk senelerde dopamin ve benzer etkiye sahip ilaçlarla bir balayı süresi yaşayabilirler. Ancak ilerleyici bir hastalık olması nedeniyle zamanla ilaçların dozları yeterli gelmemeye başlar ve hekim kontrolünde ilaç dozları artırılır. Çok yüksek ilaç dozlarına çıkıldığında hastalarda istemsiz hareketler başlar. Bu durumda cerrahi tedavi (beyin pili) gündeme gelir” deyipParkinson hastalığı hakkında en çok merak edilen 5 detayı sıraladı:
Bu belirtilerle kendini gösteriyor
– Sinsice başlayan ve genellikle tek taraflı elde titreme ile farkedilen Parkinson hastalığında el titremesi dinlenme sırasında görülüyor. El hareket ettiğinde titreme duruyor.
– Titremenin yanında hareketlerde yavaşlama ve sertlik görülüyor. Kaslardaki bu sertlik daha çok hastanın el bileği, dirsek, kalça ve diz gibi eklemlerinde hareketi zorlaştırıyor.
– Zorlaşan hareket sebebiyle hastada duruş ve yürüme bozukluğu gelişiyor. Hastalar belli bir süre sonra yürürken kollarını eskisi gibi sallayarak yürüyememeye başlarken, kollarındaki normal salınım hareketi kayboluyor.
– Yüz ifadelerinde donukluk (mimiklerinde azalma) oluyor.
– Konuşmalarında monotonluk ve daha kısık sesle konuşma da görülebiliyor.
Yaşam kalitesi iyileştirilebiliyor
Parkinson hastalığının tam şifaya ulaştıran kesin bir tedavisi yok. Yalnız hastalığın bulgularını azaltmaya veya geri çevirmeye yönelik ilaçlar bulunuyor. İlaçlara direnç gelişmesi durumunda veya şikâyetlerin (özellikle titremenin) ilaçlarla istenildiği kadar güçlü şekilde kontrol edilememesi durumunda cerrahi tedavi (beyin pili takılması) uygulanabiliyor.
Beyin pili hastaya özgürlük sağlıyor
Parkinson cerrahisinde asıl amaç, hastanın kullandığı ilaçların sayısını ve dozlarını düşürmek. Bu nedenle ameliyat öncesinde kullanılan dört-beş farklı Parkinson ilacı bir ya da iki ilaca düşürülüyor, uygun görülen bazı hastalarda ise ilaç tamamen kesilebiliyor. Beyin pili de ilaçlara rağmen hayat konforu gerilemeye başlayan hastalara kimseye bağımlı olmadan yaşayabilme, yüzme ve fiziki kapasitesine uygun spor faaliyetlerini yapabilme imkanı sağlıyor. Takılan sistemin cilt altında kalmasından dolayı dışardan herhangi bir parçası görülmüyor.
Parkinson hastasına beyin pili takılabilmesi için…
Beyin pili ameliyatına uygun hastalar beyin ve sinir cerrahisi ve nöroloji uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından belirleniyor. Beyin pili takılabilmesi için hastaların bazı kriterlere uygun olması gerekiyor. İlaçla şikayetleri düzelen hastalara beyin pili takmaya gerek olmuyor. Bazı hastalarda Parkinson’a benzer bulgularla başlayan ancak yıllar içinde farklı hastalıklara dönüşen durumlar gözleniyor. Bu sebeple beyin pili takılacak hastaların Parkinson hastası olduğundan emin olmak için en az birkaç sene beklenmesi gerekiyor. Ayrıca hastalar genel anestezi alabilecek tıbbi şartları sağlaması önem taşıyor.
Beyin pili ameliyatı iki aşamada gerçekleşiyor
Ameliyat iki evrede gerçekleştiriliyor. Yaklaşık üç saat süren ameliyatın ilk ve daha uzun süren bölümünde hasta genel anestezi almıyor. Lokal anestezi ile hastanın başına bir çerçeve takılarak, işlem süresince şuurunun açık olması isteniyor. Hasta herhangi bir ağrı duymuyor. Beynin özel çekirdeklerine kabloların takıldığı bu ilk evrenin ardından çerçeve çıkarılıyor. Genel anestezi ile uyutulan hastanın göğüs bölgesinde cilt altına bu kabloların birleştirileceği pil yerleştiriliyor. Ameliyat sonrası bir gün hastanede kalınıyor. Bir hafta sonra da hasta dikişlerinin kontrolü ve pil ayarlarının yapılması için poliklinik kontrolüne çağrılıyor.