Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden El Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kadir Uzel, karpal tünel sendromuna karşı risk altındaki kişileri uyardı. Dr. Öğr. Üyesi Uzel, el bileğindeki kemikler ile bu kemikler üzerindeki karpal ligament denilen kalın bir örtünün oluşturduğu kanala karpal tünel denildiğini belirterek, “Median sinir, bu kanal içinden geçip küçük parmak dışındaki parmakların duyusunu sağlar ve elin bazı hareketlerini yapan kaslara uyarı verir. Karpal tünel sendromu; median sinirin el bilek seviyesinde geçtiği kanal içinde çeşitli nedenlere bağlı olarak sıkışması veya bası altında kalması sonucu oluşan bir hastalıktır. Karpal tünel sendromu el ve parmaklara yayılabilen ağrı, karıncalanma, uyuşma, güç kaybı veya bu yakınmaların kombinasyonları şeklinde ortaya çıkar. Uyuşukluk ve karıncalanma durumu başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağın dış yarısındadır” diye konuştu.”Diyabet, obezite, romatizmal hastalıklar ve gebelik hastalığı tetikleyebilir”Karpal tünel sendromunda şikayetlerin günlük aktiviteler sırasında veya gece artabildiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Uzel, sözlerine şöyle devam etti: “Hastanın günlük yaşam kalitesini ve uyku kalitesini bozabilir. Çok şiddetli olgularda kalıcı his kayıpları gelişebilir ve başparmağın çevresindeki kaslarda erime görülebilir. Böyle durumlarda başparmağın hareketleri bozulabilir, elin kavraması güçsüzleşebilir ve ince tutuşlarında sıkıntılar ortaya çıkabilir. Şişmanlık, gebelik, damar hastalıkları, diyabet, romatizmal hastalıklar, amiloidoz, akromegali, tiroid bezinin az çalışması yani hipotiroidi, alkolizm, el bileği kırıkları, karpal tünel içinde yer alan lipom ve ganglion kisti benzeri iyi huylu kitleler karpal tünel sendromu gelişmesinde risk faktörleri olarak sayılabilir. Gebelik sırasında görülen karpal tünel sendromunun büyük çoğunluğu gebelik süreci tamamlandıktan sonra düzelmektedir”.”Ev hanımları, tenisçiler ve bilgisayar bağımlıları risk altında”Dr. Öğr. Üyesi Uzel, karpal tünel sendromunda risk altındaki kişileri ise şu şekilde sıraladı: “Karpal tünel sendromu zorlayıcı ve tekrarlayıcı el bilek hareketleri yapmak zorunda olan kişilerde daha sık görülür. Yine uzun süreli bilgisayar, cep telefonu ve tablet kullananlar, mesleği gereği ağır ve titreşimli el aletleriyle çalışanlar, el bileği hareketinin fazla olduğu tenis gibi sporlarla uğraşanlar, el işleriyle fazla meşgul olan; bükme, çevirme, sıkma hareketlerini sık yapan ev hanımlarında daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Karpal tünel sendromunun tedavisi tanı konduktan sonra en kısa sürede başlamalıdır. Hastalığın ilk aşamasında yaşam değişiklikleri ve aktivite modifikasyonu, hastanın el bileklerini travmaya uğratacak hastalıklardan mümkün oldukça kaçınması, elleri dinlendirmek için daha sık aralar verilmesi, ilaç tedavisi ve el bilek istirahat ateli kullanması gibi çeşitli basit önlemler ile iyileşme sağlanmaktadır. Bu tedavilerden fayda görmeyen ve yaşam kalitesini bozacak şekilde şikayetleri olan hastalar ise cerrahi yöntemler ile tedavi edilir”.